Kuzguncuk, Beylerbeyi ile Üsküdar arasında Boğaziçi’ne açılan birer vadi içine kurulmuştur. 17.yüzyıl kaynaklarına göre Kuzguncuk köyü bir Musevi köyü olarak anılmaktadır.
Rumelifeneri, İstanbul Boğazı'nın en kuzeyinde, Sarıyer ilçesine bağlı bir balıkçı köyüdür. Adını Rumeli Feneri'nden alır. Anadolufeneri ile karşılıklı olarak, Karadeniz ile Boğaz'ı birbirinden ayıran hattı oluştururlar.
Ünlü Fransız romancı Pierre Loti, 1850-1923 yılları arasında yaşamıştır. Gerçek adı Louis Marie Julien Viaud olan yazar aynı zaman da bir deniz subayıydı.
Göz alıcı yapısı ve yüksekliği ile eski Şile evlerinin üzerinden yükselerek Şile’nin siluetini çizen fener, Şile’nin ilk akla gelen sembolleri arasındadır. 150 yaşındaki Şile Deniz Feneri, dünyanın aktif olarak görev yapan en büyük ikinci feneri, ülkemizi
Adı gibi saklı bir göl. Şile’den Ağva’ya giderken sağdan yol ayrılıyor. Levhalar aracılığı ile bulabilirsiniz. Zaten oldukça tanınan bir mekan. Yolda bile kime sorsanız size gösterebilir. Ağaçlar arasından patika bir yoldan gidiliyor.
Emirgan Korusu, 17. yüzyılda Osmanlı padişahı IV. Murad tarafından İranlı Emir Güne Han’a armağan edilmiştir. Daha önce Feridun Bahçeleri olarak anılan bu bölge daha sonra Emirgân Korusu olarak değiştirilmiştir.
Büyükçekmece şehre biraz uzak olsa da gitmeye değer. Gündüzleri plaja girilebilir, akşamları ise sahil kenarında yürüyüş veya piknik yapılabilir. Ayrıca akşamları sokak pazarı kuruluyor.
İstanbul’un Büyükada’dan sonra en büyük adası Heybeliada’dır. Buraya Heybeliada denilmesinin sebebi, uzaktan bakıldığında adanın yere bırakılmış bir heybeye benzemesinden dolayıdır.