Topkapı, İstanbul kuşatmasının en çetin geçtiği, aşılamaz denilen surların aşıldığı, kutlu askerlerin bekledikleri günün yaşandığı yer.İstanbul’un fethe açılan kapısı.
Gülhane eskiden Topkapı Sarayı’nın ‘’Has Bahçe’’lerinden biriydi. Ulu ağaçlar, güller, laleler,bin bir çiçek bu bahçeyi süslerdi.
Yuşa Tepesi’nin bir diğer özelliği de İstanbul’un denize en yakın ve en yüksek tepesi olmasıdır.(200 metre) Tepeden boğaz bütün ihtişamıyla ayaklarımızın altındadır.
Tarihi yarımadada eşsiz bir manzara, manzara eşliğinde keyifli bir mola, Hüsn-ü Ala Cafe ve Restaurant… Buradan Boğaz Köprüsünü, Eminönü Köprüsünü, Galata Kulesini ve eşsiz boğaz manzarasını seyredebileceğiniz bir mekan.
Kapalı Çarşı İstanbul’un merkezinde yer alan dünyanın en eski ve büyük kapalı çarşısıdır. Kapalı Çarşı’nın temeli 1461 yılında atılmıştır.
İstanbul’un Büyükada’dan sonra en büyük adası Heybeliada’dır. Buraya Heybeliada denilmesinin sebebi, uzaktan bakıldığında adanın yere bırakılmış bir heybeye benzemesinden dolayıdır.
Emirgan Korusu, 17. yüzyılda Osmanlı padişahı IV. Murad tarafından İranlı Emir Güne Han’a armağan edilmiştir. Daha önce Feridun Bahçeleri olarak anılan bu bölge daha sonra Emirgân Korusu olarak değiştirilmiştir.
Adı gibi saklı bir göl. Şile’den Ağva’ya giderken sağdan yol ayrılıyor. Levhalar aracılığı ile bulabilirsiniz. Zaten oldukça tanınan bir mekan. Yolda bile kime sorsanız size gösterebilir. Ağaçlar arasından patika bir yoldan gidiliyor.